Bir Günde Üç Kıtadan Arkadaş

blank

Bugün gelişmiş teknoloji sayesinde çeşitli platformlardan sanal arkadaşlarınla tek tıkla
hızlıca iletişim kurabiliyorsun. Peki bu sanal arkadaşlıklar ne kadar kalıcı? Gerçek
dostluklar, çeşitli kültürleri bizzat deneyimlemek ve aynı ortamda paylaşımda
bulunmakla başlıyor. Bir arada vakit geçirmek, aynı sofrada yemek yemek, ortak bir
hedef için çalışmak veya günlük hayatta paylaşımlar yapmak, sanal iletişimin ötesinde
bağlar kurmamızı sağlar. Farklı coğrafyalardan gelen insanlarla tanışmak sadece yeni bir
dil öğrenmek değil; aynı zamanda dünyaya farklı gözlerle bakabilmeyi de öğretir.

Kısacası, farklı kıtalardan insanlarla bir gün içinde tanışmak artık imkânsız değil. Seyahat
ederek, uluslararası etkinliklere katılarak ya da çeşitli kültürel projelerde yer alarak, bir
günün sonunda Avrupa’dan, Asya’dan ve Afrika’dan arkadaş edinmek tamamen
mümkün hale geliyor ama bugün sana bunu nasıl AIESEC’le daha kolay hale getirdiğimizi
anlatacağız.

100+ Ülkede Varlık
AIESEC bugün dünyanın 100’den fazla ülkesinde aktif olarak faaliyet gösteriyor. Bu
yalnızca rakamsal bir güç değil, aynı zamanda senin için dev bir fırsat anlamına geliyor.
Çünkü farklı ülkelerde bulunan AIESEC şubeleri sayesinde dünyanın dört bir yanından
gelen gençler aynı platformda buluşabilirsin.

Düşünsene; bugün Türkiye’de bir üniversite öğrencisiysen ve yarın Avrupa’da ya da
Güney Amerika’da bir projeye katıldığında, seni bekleyen onlarca farklı kültürden insanla
tanışma şansın var. Bu geniş uluslararası ağ, yalnızca seyahat etmeyi değil; aynı
zamanda dünyanın farklı noktalarından gelen insanlarla aynı masada oturmayı, aynı
amaç için çalışmayı ve birlikte öğrenmeyi mümkün kılıyor. Kısacası AIESEC, gençlere
global bir toplulukta yer alma ayrıcalığı sunuyor.

Ortak Amaçlar
AIESEC Projelerine katılan herkesin ortak bir motivasyonu var: Fark yaratmak, öğrenmek
ve kendini geliştirmek. Bu motivasyon dünyanın neresinden gelirsen gel arkadaşlıkların
hızlıca kurulmasını sağlıyor. Çünkü aslında hepimiz aynı şeyi arıyoruz: Dünyayı daha iyi
bir yer haline getirmek ve bu yolculukta kendimizi keşfetmek. Ortak amaçların gücü, bir
projede birlikte çalıştığında daha net ortaya çıkıyor. Örneğin, Türkiye’den bir gençle
Romanya’dan bir gönüllü, aynı sosyal sorumluluk projesinde buluştuklarında,
aralarındaki kültürel farklara rağmen aynı hedef için emek verdikleri için çok hızlı
kaynaşabiliyorlar. Bu durum da arkadaşlıkların yalnızca yüzeysel kalmamasını,
gerçekten anlamlı ve kalıcı bağlara dönüşmesini sağlıyor.

Her Gün Yeni Kültürler
Bir AIESEC projesine katıldığında, günlerin adeta küçük bir dünya turuna dönüşüyor.
Sabah saatlerinde Latin Amerika’dan gelen bir gönüllü ile aynı atölyede fikirler üretebilir,
öğle arasında Asya’dan bir arkadaşının hazırladığı geleneksel bir yemeği
deneyimleyebilir, akşam ise Afrika’dan katılan bir gençle aynı ekipte sahada
çalışabilirsin.

Her gün farklı kültürleri tanımak, yalnızca yeni bilgiler edinmek değil; aynı zamanda farklı
bakış açılarıyla dünyayı görmeyi öğrenmek demek. Bu çeşitlilik, kısa sürede büyük bir
sosyal çevre edinmeni sağlıyor. İşte bu yüzden bir günde 3 kıtadan arkadaş edinmek,
AIESEC deneyiminde olağan bir durum haline geliyor.

Küresel Ev Sahipliği
Ben yurt dışına çıkamam buna hem bütçem hem zamanım yetmiyor diyorsan; AIESEC ile
birlikte bunun da çözümü var. Sen küresele gidemiyorsan küreseli sana getirmenin fırsatı
da var tabii. Sana sunduğumuz Global Host programı sayesinde farklı ülkelerden gelen
gençleri evinde ağırlayabilir, kültürleri kendi şehrinde deneyimleyebilirsin.

Bu programla tanıştığın kişiler, sana sadece yeni bir bakış açısı kazandırmakla kalmaz;
aynı zamanda hayat boyu sürecek dostluklar kurmanı sağlar. Düşünsene; bir sabah
kahvaltıda Brezilya kültürünü öğrenirken, akşam yemeğinde Hindistan mutfağından
tatlar deniyorsun. Tüm bunlar, kendi evinin rahatlığında mümkün oluyor.

Evet, AIESEC ile bir günde 3 kıtadan arkadaş edinmek mümkün. Üstelik bunu yalnızca
yurtdışında bir projeye katılarak değil, kendi şehrinde farklı kültürleri ağırlayarak da
yapabilirsin. Bir günün sonunda, belki sabah Afrika’dan bir gönüllü ile atölye çalışması
yapar, öğle arasında Asya’dan bir arkadaşınla yeni tatlar keşfeder, akşam ise Avrupa’dan
gelen bir katılımcıyla aynı hedef için çalışıyor olabilirsin. Böylece günlerin, sıradan bir
rutin olmaktan çıkar ve küçük bir dünya turuna dönüşür.
Üniversite yıllarını yalnızca derslerle, sınavlarla ve yoğun tempoyla geçirmek yerine
dünyayı tanıyarak, farklı kültürlerden insanlarla iletişim kurarak ve kendini geleceğe
hazırlayarak değerlendirmek senin elinde. Çünkü gerçek öğrenme, yalnızca sınıf
duvarlarının arasında değil; farklı yaşam biçimlerini gözlemlemek, alışkanlıkları anlamak
ve yeni bakış açıları kazanmakla başlar.

AIESEC bu noktada gençlere yalnızca bir yurtdışı deneyimi değil; aynı zamanda liderlik,
kültürel anlayış, empati ve global network oluşturma imkânı sunar. Katıldığın her proje,
tanıştığın her insan ve birlikte yaşadığın her anı, seni geleceğe daha donanımlı bir birey
haline getirir.

Düşünsene; mezun olduğunda CV’ne yalnızca aldığın dersleri değil, aynı zamanda
birlikte çalıştığın uluslararası ekipleri, çözdüğün kültürel farklılıkları ve kurduğun global
dostlukları yazabileceksin. Bu deneyim, seni yalnızca iş hayatına değil; hayatın her
alanına hazırlayan benzersiz bir yolculuk olacak.

Kısacası, sen de global bir network’ün parçası olmak, farklı kıtalardan arkadaşlar
edinmek ve kendine yepyeni bir gelecek kurmak istiyorsan, AIESEC’in sunduğu fırsatlara
bir göz atabilirsin. Kim bilir, belki yarın sen de dünyanın öbür ucundan yeni bir dostla aynı
hikâyeyi paylaşmaya başlarsın.

Share Article

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

TOP
blank
Sayfa yükleniyor...