Her yıl binlerce genç AIESEC ile uluslararası gönüllülük projelerine gidiyor. Her sene artış gösteren bu oran, gençlerin küresel sorunlara duyarlılığının, farklı kültürleri tanıma isteğinin ve kişisel gelişime verdiği önemin giderek arttığını gösteriyor. Peki bir
uluslararası gönüllülük projesine gitmeden önce valizimize sadece pasaportumuzu atmak yeterli olacak mıdır? Yoksa projede işimize yarayacak bir kaç bilgiyi valize atmak gerekiyor mu? Hadi gelin birlikte Uluslararası Gönüllülük Projesine giderken bilmeniz gereken 7 hayat kurtarıcı konudan bahsedelim.
1- Neden Gönüllülük Yapmak İstediğini Netleştir
Proje süren boyunca ilk defa göreceğin insanlarla, yabancı olduğun bir ülkede olacaksın. Bir noktada motivasyon düşüklüğü yaşayabilirsin bunun olmaması için kendine bir motivasyon sebebi bulman gerekiyor. Kendi hedeflerinle projeyi eşleştirirsen, proje süresi boyunca yaşayacağın zorluklara daha kolay adapte olabilir, karşılaştığın engelleri kişisel gelişim fırsatına dönüştürebilirsin. Böylece hem projeden alacağın verim artar hem de deneyimin senin için unutulmaz bir yolculuğa dönüşür.
2- Gideceğin Ülkenin Kültürünü Araştır;
Yeni bir ülkeye gitmek heyecanlıdır… ta ki kahvaltıda önüne deniz yosunu gelene kadar. İkinci konumuz tam olarak sen kültür şoku yaşama diye belirlediğimiz bir başlık. Eğer gideceğin ülkenin dilini, yemeklerini, sosyal normlarını bilmezsen, projende kendini sürekli bir şeyleri sorgularken bulabilirsin. Araştırmalara göre kültür şoku, özellikle ilk 2–4 hafta arasında yoğun yaşanır ve bu dönemde uyum sürecini hızlandırmanın en etkili yolu, önceden bilgi edinmektir. Küçük bir öneri: Projeye gideceğin ülkenin kültürü hakkında kafanda soru işareti varsa, proje menajerine danışabilirsin. Bu sayede hem
yanlış anlaşılma riskini azaltır hem de yeni çevrene daha sağlıklı bir şekilde uyum sağlarsın.
3- Proje Süresi ve Koşullarını İyi İncele
Gönüllülük deneyimine başlamadan önce, proje süresi ve koşullarını net bir şekilde öğrenmek sana büyük avantaj sağlar. Projenin kaç hafta süreceğini (örneğin 6–8 hafta gibi) bilmek, hem kişisel planlarını hem de bütçeni doğru şekilde ayarlamana yardımcı olur. Ayrıca konaklama, yemek ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını önceden öğrenmek, gittiğinde sürprizlerle karşılaşma ihtimalini azaltır. Bu bilgileri proje sayfasında kolay bir şekilde bulabilirsin. Unutma, ne kadar çok bilgiye sahipsen, projen o kadar sorunsuz ve keyifli geçer.
4 – Bütçeni Planla
Yurt dışında “ya bir anda bütün harçlığım biterse?” düşüncesi… Eskiden olsa kabus, şimdi ise iyi bir planlama ile sadece bir rüya. Bu tür rüyaların gerçeğe dönüşmemesi için projeye gitmeden önce detaylı bir bütçe planı oluşturmak şart. Vize, proje ücretleri, olası konaklama masrafları, toplu taşıma giderleri, beklenmedik harcamalar ve rutin ihtiyaçların hepsi bu planın içinde yer almalı. Bütçeni hazırlarken internetten “X ülkesinde günlük yaşam maliyeti” veya “X şehir toplu taşıma ücretleri” gibi aramalar yaparak ortalama fiyatlar hakkında bilgi toplayabilirsin. Böylece gideceğin yerin mali şartlarına önceden hakim olur, sürpriz harcamaları en aza indirirsin. Hatta dönüşte alacağın magnetler ve küçük hediyeler bile bütçe kalemlerinde kendine yer bulmalı.
5-Sağlık ve Güvenlik Hazırlıklarını Yap
Projede başımıza talihsiz olaylar gelse bile, işleri hızlı ve güvenli bir şekilde çözebilmek için proje başlamadan sağlık sigortamızı yaptırmak çok önemli. Yurt dışında sağlık sigortamızın olması, acil durumlarda hem hastaneye daha hızlı ulaşabilmemize hem de tıbbi hizmetlerden güvenle faydalanmamızı sağlıyor. Ayrıca olası sağlık masraflarının finansal yükünü azaltıyor, böylece projeye ve deneyime daha rahat odaklanabiliyoruz.
6-Kendi Kültürünü Tanıtmak İçin Hazır Ol
Proje süresince çok fazla sosyal ortama gireceğiz, yeni arkadaşlar edineceğiz. Bu yüzden, projedeki arkadaşlarımıza ülkemiz adına güzel birkaç anı bırakabiliriz. Kültürlerarası etkileşim, sadece birbirimizi tanımakla kalmaz; aynı zamanda kendi
kültürümüzü de paylaşmamıza olanak sağlar. Küçük hediyeler, Türk kahvesi paketleri, magnetler veya yöresel atıştırmalıklar gibi ufak dokunuşlar, hem unutulmaz bir jest olur hem de arkadaşlarımıza Türkiye’yi tanıtmanın eğlenceli bir yoludur. Böylece yeni arkadaşlıklar kurarken, kültürümüz de onların hafızasında güzel bir iz bırakır.
7 – Esnek Ol ve Sorunları Çözüm Odaklı Karşıla
Yurt dışında her şey planlandığı gibi gitmeyebilir. Ulaşım gecikebilir, hava koşulları değişebilir veya projede beklenmedik görevler çıkabilir. Bu gibi durumlarda esnek olmak ve sorunlara çözüm odaklı yaklaşmak çok önemli. Sakin kalmak ve alternatif yollar üretmek, hem projeden alacağın verimi artırır hem de seni daha deneyimli bir gönüllü yapar. Unutma, küçük aksilikler genellikle en güzel öğrenme fırsatlarını getirir. AIESEC ile sayısız uluslararası gönüllülük projesine gidebilir ve 20’li yaşında sayısız deneyim, kültür ve arkadaşlık elde edebilirsin. Kendini en iyi geliştirebileceğin bu dönemde uluslararası bir deneyim elde etmen ileride edineceğin iş deneyiminde küresel bir bakış açısı kazanmanı sağlayacaktır. Aslında bugün 6 hafta gideceğin bir gönüllülük projesi geleceğine uzun vadeli bir yatırım olacağını bilmelisin. Üstelik bunu AIESEC ile güvenli bir şekilde yapabilirsin.
Leave a reply