Kurduğunuz en büyük hayal neydi? Hiç hayallerinizi gerçekleştirmek için gerekli olan adımı atma cesaretini gösterdiniz mi? Hiç kurduğunuz bir hayalle bir şeyleri değiştirebileceğinizi düşündünüz mü? Hayalleriniz ile dünyayı değiştirebileceğinizi, toplumları etkiniz altına alabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Gün içerisinde her an hayaller kurarız. Bu hayaller genelde eksikliğini hissettiğimiz, özlemini duyduğumuz şeylerden oluşur. Sürekli hayal kuran kişiler ise toplumda “Hayalperest” olarak anılırlar. Hayalperestlik, sözlük anlamı olarak; sürekli hayal kuran kişi olsa da bir diğer anlamı; imkânsız şeyleri düşleyen kişidir. İşte bu imkânsız şeyleri düşleyen hayalperestlerden birisi Martin Luther King Jr. 15 Ocak 1929’da Atlanta’da Dünyaya geldiğinde babası ona Michael King ismini vermişti. Ancak altı yıl sonra Almanya’ya giden babası, orada Protestan reformunun lideri olan Martin Luther’i öğrendi. Ondan çok etkilendi ve evine döndüğünde hem kendi hem de oğlunun ismini Martin Luther King olarak değiştirdi. O yıllarda Amerika Birleşik Devletlerinde siyahi insanlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor, birçok sosyal haklardan yararlanamıyordu. Kendisi de siyahi olan Martin Luther King böyle bir ortamda büyümeye çalışırken toplumda gördüğü baskı ve ırkçılık onun sosyoloji gibi alanlara yönelmesinde etkili oldu. Daha sonraları ise o da, tıpkı babası gibi vaizliği seçmişti ve hayatının dönüm noktası olan olayları yaşayacağı Dexter Kilisesinde vaizlik yapmaya başladı.
HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRME FIRSATI
Martin Luther King küçük yaşlardan beri ırkçılığa maruz kalması ve daha sonra kendisini bu duruma karşı bilinçlendirmesi ile bir hayalin peşinden gitmek istiyordu. Bu hayal; herkesin barış içerisinde eşit hak ve özgürlükler ile yaşadığı bir dünyaydı. Ancak o dönemin Amerika’sında bu hayali gerçekleştirmek imkânsızdı. Çünkü siyahiler toplumdan dışlanıyor, siyahilere seslerini duyurabilecekleri hiçbir alanda yer verilmiyordu. Peki ya siz hiç en büyük hayalinizi gerçekleştirmenizde önünüze çıkan engellerde umutsuzluğa kapılıp bu hayalinizden vazgeçtiniz mi? Martin Luther King önüne ne engel çıkarsa çıksın hayallerinden vazgeçmedi ve hayalini gerçekleştirmek için birçok yol düşündü. Sonunda bu fırsat onun karşısına çıkmıştı. Peki, bu fırsat gerçekten bir şeylerin başlangıcı olabilecek miydi? Gelin hayallerini gerçekleştirmek için çizdiği yola beraber bakalım. O yıllarda önceleri Amerika’da, daha sonraları ise dünyada duyulacak olan ünlü Montgomery otobüs eylemleri başlamıştı. Bu eylemler sırasında King Jr. eyleme katılan insanlara öncülük etti. 382 günlük direniş sürecinde tanınmaya başlamış, olayların büyüyüp tüm ülkede gündem olması sebebi ile hedef haline gelmişti. Bu eylemler sürecinde birçok saldırıya uğrayan Martin Luther King; şiddete şiddetsizlik ile karşılık vereceğiz dedi ve Mahatma Gandi’den ilham alarak sivil itaatsizlik eylemleri başlattı. Eylemler mahkemenin tüm Montgomery halk otobüslerinde ırk ayrımcılığını yasaklayan bir karar vermesiyle sona erdi. King jr. bu olaydaki başarısından cesaret aldı ve bu hakların sadece Montgomery’de değil bütün ülkede, hatta bütün dünyada uygulanması gerektiğini düşünerek, sivil haklar hareketini daha geniş çapta uygulamaya başladı.
DÜNYA TARİHİNE DAMGA VURAN O KONUŞMA
İş ve Özgürlük için Washington’a yürüyüş olarak bilinen eylemde yaklaşık yarım milyon kişinin toplanarak izlediği ve adını tüm dünyaya duyuracağı o meşhur konuşmayı yaptı. “Bir hayalim var. Gün gelecek eski kölelerin evlatları ile eski köle sahiplerinin evlatları Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar. Gün gelecek dört küçük çocuğum derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar. Özgürlüğün yankılanmasını sağladığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlüğün yankısını duyduğumuzda o gün yakın demektir. İşte o gün Tanrının bütün kulları; siyahlar, beyazlar, Yahudiler, Hristiyanlar, Müslümanlar, Budistler, herkes el ele tutuşup eski bir zenci ilahisini söyleyecekler.” Bu konuşma sonrasında adını bütün dünyaya duyurdu ve çabası sonuç vererek 1964 ve 1965 yıllarında sivil haklar yasasını ve siyahlara oy hakkı tanıyan yasayı kabul ettirdi. 1964 yılında Nobel Barış Ödülü alan en genç insan oldu.
ÇABALARI SONUÇ VERMEYE BAŞLADI
Martin Luther King kurduğu bir hayal için, yani dünya barışı ve eşit haklar için çalıştı. Herkes bunu başarmanın imkânsız olduğunu, King gibilerin hayalperest ve gerçeklikten uzak olduğunu söylerken, o hayallerini gerçekleştirip, bütün dünyayı ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı bilinçlendirmek için çalıştı. Onun bu çabası, bütün dünyada sonuç bulmuştur birçok birey ve kurum, dünya barışı gibi konularda bilinçlendirme çalışmaları yapmıştır. Bugün AIESEC gibi dünyanın birçok yerinde faaliyet gösteren bir kuruluşun, dünya barışını hedeflemesi ve bunun için çalışmasını, toplumu ırkçılık, eşit sosyal haklar vb. gibi birçok konuda bilinçlendirmeye çalışması gibi sonuçlar vermiştir.
HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ADIM ATMAKTAN KORKMAMALIYIZ
Martin Luther King burada bir örnekti sadece, dünyada onun gibi milyonlarca hayalperest var. Çevresindeki insanlar tarafından hayalleri ciddiye alınmayan, hatta belki de kendi kendine hayallerinin imkânsız olduğunu düşünen milyonlarca insan var. Peki, siz hiç kurduğunuz en büyük hayali gerçekleştirmeyi hedefleyip, bunun için bir adım attınız mı? Bizler hayallerimizin peşinden gittiğimiz sürece bir şeyleri değiştirebilir, birilerine etki edebiliriz. Ancak o zaman kendi dünyamızdan başlayıp daha sonra çevremizdeki insanların da dünyasını, hatta bütün insanlığın dünyasını değiştirebiliriz. Bizler hayallerimizi gerçekleştirmek için adım atmaktan korkmayıp hayallerimizin peşinden koştuğumuz sürece isteklerimize kavuşabiliriz. Peki, sen hayallerini gerçekleştirmek için bir adım atmaya hazır mısın?
@Ömer Özkal
Leave a reply